Gemipersoneli.com - Reklam
Üye girişi
Kullanıcı adı:
Şifre:
Üye ol | Şifremi Unuttum
Menü
Ana Sayfa
Foto Galeri
İş Fırsatları
Haber Arşivi
Hakkımızda
Sistem Nasıl Çalışıyor
Üye İstatistikleri
Medyada Sitemiz
Mesaj Panosu
GEMİ VİDEOLARI
Gemici Belgesi
İletişim
İçerik
Bilgi bankası
Liman Başkanlıkları
CV Hakkında ipucu
Makaleler
Anket
Linkler


Share |
28 Mart 2024
Haber
Anket
Celal Çiçek: Yaşantım gemi inşa sanayii uğruna zorluklarla geçti
Yaşamının 50 yılını Türkiye'nin gemi inşa sanayiine adayan Celal Çiçek, yalnızca üretimin içinde değil, aynı zamanda mesleğiyle ilgili birçok örgütün içinde de aktif görevler alarak sektörün sorunlarının çözülmesine önayak oldu.

Tanıdığımda Haliç Fener'de, daracık bir sahil şeridinde Çiçek Tersanesi'yle mücadele veriyordu.
Gemi inşa sanayiinin sipariş alabilmesi için armatörlere kredi hakkı verildiği yıllarda ise Tuzla'ya taşıdığı tersanesinde nice seneler sabırla umudunu korudu, direndi. Gemi inşa edemese de soyadı gibi, tersanesini çiçek parkına döndürdü. Kendisini ziyarete gelenlere çelebi tavrıyla, "Gemi inşa edemiyoruz ama biz de çiçeklerle süsleyerek umutlarımızın renklerini hayal ediyoruz" diyordu.

İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Üyesi olarak mesleki yaşamını sürdüren Makine ve Gemi İnşa Yüksek Mühendisi Celal Çiçek'e Aralık 2009'da yapılan bir törende, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, meslekte 50 yıllık ömrünün ödülünü takdim etti.

Ankara'da bir kamu bankasında çalışan Mehmet Çiçek ile Müzeyyen Hanım'ın üç erkek çocuğunun ilki olarak 10 Ocak 1935'te dünyaya gelen Celal Çiçek'in çocukluk yılları II. Dünya Harbi'nin yoklukla yüklü yıllarında sıkıntılarla geçti. Lise yıllarında, kamuda mühendis istihdamını teşvik için yüksek tutulan ücretlere özenerek mühendis olmayı aklına yerleştirdi ve 1954 yılında Ankara Gazi Lisesi'nden pekiyi dereceyle mezun olduktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi imtihanlarına girmek üzere İstanbul'a geldi. O güne kadar Ankara'dan dışarı çıkmamıştı. Makine mühendisliği fakültesine girdi.
Fakültede öğrenim üçüncü sınıftan itibaren genel makine, gemi inşa ve uçak mühendisliği gibi farklı bölümlere ayrılıyordu. Bunların içinde bir tek gemi inşa bölümüne makine mühendisliği unvanı verilmemekteydi. Oysa fakültede öğrenime başlarken hedefi makine mühendisi olmak ve Ankara'ya dönmekti.

Ailesi, arkadaş çevresi, tasarladığı iş imkânları hep Ankara'daydı. Sınavların sonucunda puanı gemi inşa bölümünde okumaya yetince üzüldü. İstanbul'da kalmak ve Denizcilik Bankası tersanelerinde çalışmak istemiyordu.

Hakkını aramayı bildi

Fakültenin kapısını aşındırarak Ord. Prof. Ata Nutku, Prof. Teoman Özalp, Prof. Kemal Kafalı gibi hocası öğretim üyelerinin peşinden koşarak "makine mühendisi" unvanını elde etmeye çalıştı.

Celal Çiçek meslek yaşamı adına son derece yaşamsal olan bu çabasını şöyle anlatıyordu: "Gemi inşa bölümünün diğer fakülte bölümlerinin aksine makine mühendisi unvanını kullanmamasını içime sindiremiyordum. Fark derslerini vererek bu unvanı elde etmek kararındaydım. Ama bunu nasıl başaracaktım!

Yorulmaksızın haklı olduğuma inandığım savunmamı bir mücadele gibi sürdürdüm. O sırada fark dersleri içinde yer alan takım tezgâhları dersinin öğretim üyesi ile tartışmaya girişince bana vize vermedi. Bu ders yüzünden bir sene daha okumak zorunda kaldım. Sonuçta, İTÜ Senatosu, gemi inşa öğrencilerinin fark derslerini vererek makine mühendisi olabilmelerine imkân tanıyan bir kararı onayladı.

1959'da mezun olmama rağmen gemi inşa mühendisliği diplomamı alamamışken, 1960 yılı şubat ayında makine ve gemi inşa mühendisi unvanına sahip olarak mezun oldum. Böylece diplomama büyük hayallerle beklediğim 'Makine ve Gemi İnşa Mühendisi' unvanım yazıldı. Bu kez makine ve gemi inşa mühendisi Celal Çiçek olarak Ankara'ya dönüyordum."

Celal Çiçek, Ankara'da İller Bankası'nın Enerji Dairesi'nde geçici olarak göreve başlar. Çiçek, 1961 yılında askere gider, bir yandan da Ankara'dan sıkılmış, içindeki İstanbul aşkını fark etmeye başlamıştır.

1963 yılında Celal Çiçek'in askerlik görevinin tamamlanmasına yakın Kıbrıs'ta Türklere karşı baskı ve zulüm saldırıları derin yaralar açıyordu. Çiçek'in askerlik yaptığı Gölcük'te de hareketli günler yaşanıyordu. Deniz Kuvvetleri'nin sahip olduğu savaş gemileri gibi yardımcı gemiler de Amerika yardımıyla alınmış gemilerden oluşmaktaydı. Bu gemilerin yıllık bakımları yine Amerika'daki tersanelerde yapılmaktaydı. Kıbrıs olayları sırasında ABD Başkanı Lyndon Johnson'un Türkiye'ye hakarete varan mektubu, Türk kamuoyunda müthiş bir tepki yaratmıştı. Basın konuya büyük ilgi gösterdi ve Milliyet gazetesinde başlatılan "Kendi Gemini Kendi Yap", "Millet Yapar" kampanyasıyla harekete geçildi.

O yıllarda başbakan olan İsmet İnönü ağırlığını koydu ve Deniz Kuvvetleri harekete geçti. Gölcük Tersane Komutanı Şerif Oskay'ın komutasındaki genç mühendis subaylar da "Türkiye kendi gemisini yapmalı" düşüncesiyle çalışmalarına başladılar.

İlk çıkarma gemisi

1963 yılında Gölcük Askeri Teranesi'nde ilk kez "Yeni Gemi İnşa Başmühendisliği" kuruldu. İçlerinde Celal Çiçek'in de yer aldığı bir grup asker Dizayn Başmühendisliği'nde görevlendirildi.

Gölcük Askeri Tersanesi Komutanı Amiral Şerif Oskay, Celal Çiçek'e askerlik sonrası sivil mühendis olarak Gölcük'te kalmasını teklif etti. Celal Çiçek mutlu olduğu Gölcük Tersanesi Yeni Gemi İnşa Başmühendisliği'nde tekne montaj şefi olarak çıkarma gemilerinin inşasında görev aldı.

Celal Çiçek o heyecanlarla yüklü dönemi şöyle anlattı:

"Deniz Kuvvetleri'ndeki tersane faaliyetleri, özel sektörde de gemi inşa düşüncesini canlandırmıştı. Özel sektörün kendi gemilerini, tankerlerini yaparak, yabancı gemilere muhtaç kalmaması fikri bir strateji olarak benimsenir olmuştu. Denizcilik sektörü plan çalışmalarına önce Deniz Kuvvetlerimiz adına, sonra da Gemi Mühendisleri Odası temsilcisi olarak katıldım. Gemi inşa sanayii birinci derece önem taşıyan ve teşvik edilen sektör olarak ilan edilmekle birlikte, Haliç ve İstanbul Boğazı'ndaki bir iki yer dışında gemi üretimi yapacak tahsisli alan yoktu. 1964'te Gemi Mühendisleri Odası yönetiminde görev aldım. Böylece Türkiye'nin sahilleri boyunca tespit edilecek alanlarda tersaneler kurulması mücadelemiz başladı. Bu sürede İTÜ'deki gemi inşa bölümü öğretim üyeleri de bize destek verdiler. O yıllarda gemi inşa sanayiinde özel sektör yok denecek kadar küçüktü. Haliç'te 6-7 tane küçük tersane ile mavnaların kalafat yapıldığı birtakım çekek yerleri vardı."

Celal Çiçek, 1969 yılına kadar askeri tersanelerdeki görevine devam etti. O dönemde gemi inşasına başlamalarının çok sancılı olduğunu görüyordu. Zira gemilerin bakım onarımları için ABD'ye götürülmesi alışkanlığı, Amerika'nın personele sağladığı cazip imkânlar nedeniyle büyük tercih nedeniydi. Türkiye'de gemi inşaatına girişmek fikri birçok kişiyi rahatsız etmekteydi ve birtakım yurtdışı gezilerden mahrum kalacakları endişesiyle Türkiye'de gemi yapımına isteksiz yaklaşılmaktaydı. Her şeye rağmen, Gölcük Askeri Tersanesi modern gemi inşasının öncüsü oldu.

Celal Çiçek, "1961 yılında Gölcük ve Taşkızak Askeri Tersaneleri'nde yedek subay mühendis olarak başladığım ve 1969'a kadar süren görev dönemini sevgiyle, mutlulukla anıyorum. Bütün bilgi birikimimi, gemi inşa mühendisliği meslek sevgisini ve heyecanını, Deniz Kuvvetlerimizdeki mühendislik yıllarımda kazandım. Üniversiteye başlarken makine mühendisi olayım diye çabalarken, kendimi tamamen gemi inşa etmek gibi çok heyecan veren bir mücadelenin içinde bulmuştum" diyor.

1969 yılında kısa adı "GAYE" olan Gemicilik Armatörlük Yapım Endüstrisi adlı ilk şirketini emekli bahriyeli mühendis birkaç arkadaşıyla birlikte kurar. Haliç Balat'ta Bulgar Kilisesi'nin yanında kiralanan küçük bir sahil arsasında yer alan "GAYE" önce bin tonluk Gaye 1 adlı tanker projesinin yapımını gerçekleştirir. Şirket bu sayede akaryakıt taşımacılığına başlar. Daha sonra üç bin tona kadar gemiler üretilir. Bir süre sonra emekli mühendis askeri ortaklar başka başka firmalarda görev alınca şirket heyecanını kaybetmeye başlar.

Celal Çiçek, sonraki süreci şöyle anlatıyor: "1971'de Deniz Endüstrisi AŞ'yi kurdum. Bu kez Haliç'te Musevi Hastanesi yanındaki bir arsada gemi yapımına devam ettim. 1969 yılında Tuzla Aydınlı Koyu'nun gemi inşa sanayiine tahsisine ilişkin bir kararname yayımlandı. Bu kararname ile altyapı tesislerinin Bayındırlık Bakanlığı'nca tamamlanmasından sonra bölgenin girişimcilere teslim edilmesi öngörülüyordu. Fakat o dönemde Türkiye'de esen siyaset rüzgârları özel sektörü kınayan ve her türlü ticari ve sanayi faaliyetin devlet eliyle yapılmasını öngören bir yaklaşım içersindeydi.

Gemi Mühendisleri Odası'nda ‘özel sektörcü' ve ‘Tuzlacı' diye eleştirilmeye başlandım. Her şeye rağmen inandığım yoldan dönmedim ve özel gemi inşa sektörünün gelişimi doğrultusunda başka bir sivil toplum örgütü kurmanın gerektiğini görerek bu konuyu sektörümüzün duayenlerinden Rıfkı Özbaşarel'e ve birkaç mühendis arkadaşıma açtım. Bu konu üzerinde defalarca görüştük, değerlendirmeler yaptık ve herkes ikna olduğundan 1971'de Gemi İnşa Sanayicileri Birliği'ni resmen yaşama geçirdik. 1977 yılında da başkan oldum. Haliç'te yol ile sahil arasında sıkışmış olan tersanelerin ve çekek yerlerinin meydana getirdiği sektörün Tuzla'ya taşınması ve gelişimi mücadelesini bu çatı altında başlattık."

Meslekte yarım asır

Gemi Mühendisleri Odası'nın kuruluşunun 55. Yılı Titanic Business Hotel'de törenlerle kutlanmıştı. Bir meslek yazarı kimliğiyle davetli olarak katılmaktan onur duydum. O gece meslekte 50 yılını idrak eden üç mühendise ödülünü Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım takdim etti.

Makine ve gemi inşa mühendisi unvanıyla Celal Çiçek o gece eşi Nebahat Çiçek, oğlu Y. Müh. Mehmet Berke Çiçek ve eşi Sebahat Kaptanoğlu Çiçek ile beraberdiler. Kızı Gaye Çiçek Bilimli ve eşi Emre Bilimli yurtdışında olduklarından o geceye katılamadılar.

Celal Çiçek'le sonraki günlerde yaptığımız söyleşide, 1984'ten sonra yaşanan olayları da anılarına ilave etti. Şöyle diyordu: "1984'ten sonra armatörlerin yurtdışından ikinci el gemi satın alarak filolarını büyütme çabaları ve gemi ithalatında serbestleşme politikaları Türk gemi inşa sanayiini büyük bir darboğaza sürükledi. Hatta dönemin ilgili bakanı Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli, ‘Armatörlüğün ithal edilecek ikinci el gemilerde daha iyi öğrenileceğini' savunuyordu. Onun bu çok yanlış sözleriyle Türk gemi inşa sanayii derin yaralar aldı. Daha sonraki yıllarda ‘Kendi ayakları üzerinde durmak' mücadelesi veren Türk gemi inşa sanayii bugünkü noktaya böylesine derin mücadelelerden sonra ulaşabildi.

Bana gelince; Çiçek Gemi İnşa Tersanesi ile elli yıla varan mesleki ömrüme nice uğraşları ekledim. Bu yıllar boyunca kırk kadar gemiyi inşa edip denizlere gönderdik. Diğer meslektaşlarımdan bazılarına kendi imzamın bulunduğu gemi dizaynlarını verdim. Gemi Mühendisleri Odası, Gemi İnşa Sanayicileri Birliği gibi meslek örgütleri içinde faal görevler aldım, sorumluluklar üstlendim. 1998'den bu yana İstanbul Sanayi Odası'nda oluşturulan Deniz Taşıtları Sanayisi Meslek Komitesi'nde sektörün temsilcisi olarak yer alıyorum.

Yaşantım, mesleğimin zorluklarını aşmak ve Türkiye'de gemi inşa sanayiinin temellerini atmak uğruna hep zorluklarla geçti. Biz 750'yi aşkın çalışanımızla Deniz Endüstrisi AŞ olarak Türk gemi inşa sanayiinin ve ülkemizin bir sanayi kuruluşu olmaktan onur duyuyoruz."

KEDİ SANDIĞI MEĞER KARMIŞ

Celal Çiçek, İstanbul'a üniversite okumak için geldiğinde Kadırga Öğrenci Yurdu'nda bir yer bulabildi. Mevsimin çok soğuk günleriydi ve yurtta sobalar yanmıyordu. Bir sabah uyandığında ayakucunda beyaz büyük bir kedinin yattığını sandı. Ayağıyla itelediği halde beyaz kitle kıpırdamamıştı... Şaşkınlıkla yataktan doğruldu! Fakat birden tavandan kiremitleri gördüğünü fark etti. Tavan tahtaları bakımsızlıktan yerlerinden sarkmış, kiremitlerin arasından gökyüzü görülüyordu. O gece kar yağmış ve kiremitlerin arasından düşen kar taneleri yatağının ayakucunda bir küme olmuştu. Bir süre sonra İTÜ'nün Gümüşsuyu'ndaki kendi öğrenci yurdunda yer buldu. Gülizar Hanım her ders yılı başında bin lira harçlık veriyordu. Yemek ihtiyacını ise Kızılay'ın yardım fişlerinden ve daha sonra da görev aldığı İTÜ Öğrenci Yurdu Aşevi Komitesi'nden ücretsiz karşılıyordu.

ÇİÇEK 'GAYE'SİNE NASIL ULAŞTI

Celal Çiçek kendi tersanesini kurma fikrinin nasıl ortayı çıktığını şöyle anlatıyor: "1960 yılı sonunda Denizcilik Bankası aracılığıyla özel sektöre kullandırılmak üzere Gemi İnşa ve Satınalma Fonu-GİSAT oluşturuldu. Bu kredi doğrultusunda reeskont kredileri de işlenmeye başlanmıştı. 1969 başlarında özel sektörde gemi inşa sanayiciliğine geçme zamanının geldiğine inandım. Bu düşüncemi Gölcük ve Taşkızak askeri tersanelerindeki mühendis arkadaşlarımla da sohbet sırasında tartışıyorduk. Deniz Kuvvetleri'nden Amerika'da öğrenim görmüş mühendis arkadaşlarım o büyük kıta ülkesinden örnekler veriyor, beni cesaretlendiriyorlardı. Böylece kısa adı ‘GAYE' olan Gemicilik Armatörlük Yapım Endüstrisi adını verdiğim ilk şirketimi emekli bahriyeli mühendis birkaç arkadaşımla birlikte kurdum. Yerimiz Haliç Balat'ta Bulgar Kilisesi'nin yanındaki küçük bir arsaydı."

MERKEZ HALİÇ'TEN TUZLA'YA KAYIYOR

1970'lerin başında özel sektör tersanelerinde inşa edilen gemilerle yenilenen Türk deniz ticaret filosu, Yunanlı armatörlerin elinden Akdeniz pazarını almaya başlamıştı. Varlıklarını ipotek ederek ve borçlanarak gemi inşa ettiren Türk armatörleri "disiplinli ve dürüst" çalışmaları sayesinde Akdeniz'i bir Türk Gölü haline getiriyorlardı. 1979 yılında Tuzla'da tahsis edilen parsellere taşınma başlamıştı. Celal Çiçek'e ait Deniz Endüstrisi AŞ-Çiçek Gemi İnşa Tersanesi ile diğer dokuz tersane Haliç'ten Tuzla'ya geldi. Bu taşınmadan sonra uzun yıllar sürüncemede kalan mevzuat engelleriyle dolu bir yolculukta hep mülkiyet sorunlarıyla karşılaşıldı. Tüm bu sıkıntılara rağmen, 1980-1985 arasında 110'a yakın gemi inşa edildi. Deniz Endüstrisi AŞ-Çiçek Gemi İnşa Tersanesi'nde dört yılda dört gemi inşa edilerek sahiplerine teslim edilmişti.

Kaynak: Referans - Osman Öndeş
Eklenme tarihi: 18.01.2010




Share |




YORUMLARINIZ




Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz


Adınız Soyadınız:
Başlık:
YORUMUNUZ:
Denizcilik mesleği ile ilgili ne düşünüyorsunuz
Çok güzel
Mecbur kalınca yapılacak bir iş
Zabit için iyi alt personel için kötü
Kesinlikle yapılmaz

Önceki Anketler
Kurumsal Üyelerimiz
 BATUHAN Denizcili..
 BEŞERLER Denizcil..
 DEVAL A.Ş.
 ŞENER Kardeşler D..
 LOTUS Shipping
 MORGÜL Denizcilik
 TOPKAPI GROUP
 GRUP İSTANBUL
 AYANOĞLU Denizcil..
 ERTUR Yatçılık
...


www.gemipersoneli.com   © Gemipersoneli.com - Tüm Hakları Saklıdır.  Kullanım Şartları  Gizlilik Prensipleri  İletişim