‘Vicdan’ gemisi için 600 avukat UCM’ye başvurdu
İsrail’in Malta açıklarında saldırdığı Vicdan Gemisi’nden tahliye edilen Türk yolcular, İstanbul’da yaşadıklarını anlattı. Saldırı sırasında geminin elektrik ve iletişim sistemlerinin devre dışı bırakıldığını anlatan Mavi Marmara Derneği Başkanı İsmail Songür, “İsrail terörü Avrupa’ya kadar ulaştı” dedi. Özgürlük Filosu Avukatı Hüseyin Dişli de Latin Amerika’dan 600 avukatın saldırıyla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurduğunu açıkladı.
İsrail’in Malta açıklarında İHA ile saldırdığı Vicdan Gemisi’nde bulunan Türk vatandaşları, önceki gece tahliye edilerek Türkiye’ye getirildi. Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği öncülüğündeki sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, Gazze'ye insani yardım götüren Özgürlük Filosu Koalisyonuna ait "Conscience" gemisine Malta açıklarında insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırı düzenlenmesini kınadı.
6 TÜRK YOLCU TAHLİYE EDİLDİ
Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Özgürlük Filosu Koalisyonu’na ait gemi, Tunus’tan yola çıkmış ve Malta’ya doğru ilerliyordu. Ancak 2 Mayıs gecesi saat 00.23’te düzenlenen saldırıda gemi ağır hasar aldı. İçindeki 6 Türk yolcu, 5 Mayıs gecesi Malta üzerinden havayoluyla yurda ulaştırıldı. Tahliye edilen yolcular, STK’lar öncülüğünde Fatih’te düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Toplantıya gemi yolcuları Mavi Marmara Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, Muaz Çanakçı, Abdülhamit Öztürk ve Mecid Bağçivan da katıldı.
AVRUPA LİMANLARINDA HİÇBİR GEMİ GÜVENDE DEĞİL
İsmail Songür, saldırı sırasında geminin elektrik ve iletişim sistemlerinin devre dışı bırakıldığını söyledi. “Filistin artık sadece Orta Doğu meselesi değil, İsrail terörü Avrupa’ya ulaştı” diyen Songür, Avrupa limanlarında hiçbir geminin güvende olmadığını ifade ederek Vicdan Gemisi’nin yalnızca fiziksel olarak değil, iletişim açısından da hedef alındığını belirtti. Songür, “Acil yardım çağrısı yaptığımız sırada frekansa karışılarak ‘yardım talep etmiyoruz’ mesajı verildi. Bu nedenle İtalyan Sahil Güvenliği çağrıyı iptal etti” şeklinde konuştu. İsrail’e ait askeri uçak ve sivil dışı bir botun da gemiye yaklaşarak kaybolduğunu aktaran Songür, “Gemi şu an hareket edemiyor. Hâlâ gemide 12 mürettebat var. Gemi onarılamazsa başka araçlarla yola çıkarız. Gerekirse bisikletle bile gideriz. Bu ablukayı kırmak bizim için görevdir” ifadelerini kullandı.
SALDIRI ÖNCEDEN BİLİNİYOR MUYDU?
Özgürlük Filosu Avukatı Hüseyin Dişli de Latin Amerika’dan 600 avukatın saldırıya ilişkin 5 Mayıs’ta Şili’de Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurduğunu açıkladı. Saldırı öncesi Palau bayrağının çekildiğini, Malta’nın ise yolcuların gemiye çıkmasını yasakladığını belirten Dişli, “Saldırı önceden biliniyor muydu? Malta hava sahası İsrail uçaklarına açıldı mı? Bayrak değişikliği tesadüf müydü?” sorularını yöneltti. Dişli, bu süreçte Avrupa Parlamentosu ve Birleşmiş Milletler’den birçok diplomatla görüşüldüğünü belirtti. “Bu saldırının Malta’da gerçekleşmesi tüm dünyada şok etkisi yarattı. Avrupalılar belki de ilk defa bu kadar yakından yaşadı. İsrail’in terörü artık Avrupa’nın göbeğine kadar ulaştı. Avrupa medyası ve siyasetinden birçok kişi bu durumdan rahatsız” dedi. Basın açıklaması, saldırı anına dair görüntülerin izletilmesiyle sona erdi.
12 FARKLI ÜLKEDEN AKTİVİST GEMİDE
Saldırıya ilişkin konuşan Mavi Marmara Derneği Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Kubilay Karadeniz, “Dünya devletleri ve uluslararası örgütlerin sessizliği bu soykırımın giderek büyümesine sebep oldu. Ne yazık ki, kınama metinlerinden öteye geçilemedi. Hal böyleyken, sivil vicdanın sesi olmak için Avrupa’dan, Türkiye’den, Asya’dan aktivistler bir araya geldi; ablukayı kırmak için Özgürlük Filosu’nu kurdular” dedi. Karadeniz, dünyanın dört bir yanından gelen vicdanlı insanların 577 gündür süren ablukaya karşı hazırlık yaptığını vurgulayarak, “Bu gemilerin tek amacı insanların vicdanının sesi olmaktı. 12 farklı ülkeden kurum ve 60 uluslararası aktivisti içeren koalisyon, Gazze’ye insani yardım koridoru oluşturmak için Tunus’tan yola çıkmıştı” diye konuştu.