İsrail Gazze'ye yardım taşıyan gemiyi neden ve nasıl vurdu?
Tunus'tan kalkış yapan geminin bir sonraki durağı Malta idi. Ancak 2 Mayıs gece yarısı saat 00.11'de Özgürlük Filosu'na ait Vicdan Gemisi Malta açıklarında, bir dakika arayla iki kez hedef alındı. Olay, Malta'nın 14 deniz mili açığında, yani uluslararası sularda yaşandı. Gemi hasar almasına rağmen 6'sı Türk aktivist ve 12 kişilik mürettebatta can kaybı yaşanmadı.
Bu saldırıya dair elimizde iki senaryo var.
İlkine göre, İsrail yaklaşık 1900 kilometre ötedeki Malta açıklarına bir insansız hava aracı göndererek saldırıyı gerçekleştirdi. Bu kadar uzak bir menzilde akla gelen ilk sistem, Hermes 900. Uydu iletişimiyle de kontrol edilen İHA, 7500 kilometreye kadar havada kalabiliyor.
Peki saldırı tam olarak nasıl gerçekleşti?
Saldırının hangi yönden yapıldığını anlayabilmek için geminin yönüne ve hasarın şekline bakmak gerek. Malta hava sahasını ve olası vuruş mesafesini hesaba katarsak İHA'nın olası konumu burası diyebiliriz. Olay anında gemi kuzeye doğru seyrediyordu ve vurulan bölge geminin ön kısmının sağ tarafına yakın bir noktadaydı. Oluşan delikler ve tahribat, füzenin dik bir açıyla yukarıdan geldiğini gösteriyor.
OSINT TURK'e göre, saldırı büyük ihtimalle Spike-LR füzesiyle yapıldı. Şöyle bir daire çizerek füzenin yaklaşık 5 kilometre menzilini ortaya çıkarabiliriz. Görüntülenen tahribat, patlama sesi ve ışık, at ve unut” prensibiyle çalışan bu füzeyle yapıldığı fikrini destekliyor. Bu füzeler hedefe çarpmadan hemen önce bir ön patlama ile zırhı deliyor, ardından içindeki şarapneller yaklaşık 20 metrelik yarıçapta dağılabiliyor. Yangın ve iç patlama izleri de bu mühimmatla tutarlı.
Gelelim ikinci senaryoya.
Bu senaryoya göre saldırı, o sırada bölgede uçuş yapan C-130 tipi bir İsrail askeri kargo uçağından bırakılan İHA ile gerçekleştirildi. Dikkat çeken nokta şu: Gemi Malta açıklarına ulaştığı anlarda, İsrail uçağı da bölgeye vardı. Diğer taraftan bu uçaklar yalnızca kargo taşımakla kalmıyor; aynı zamanda istihbarat toplama gibi özelliğe de sahip.
Son olarak şunu unutmamak gerek: İsrail olayı uluslararası sularda gerçekleştirerek, başka bir ülkenin egemenlik sahasını ihlal etmeden saldırı düzenleme imkânı elde etti. Böylece hukuki sorumluluktan kaçınmayı ve uluslararası tepkileri en aza indirmeyi hedefleyen hesaplı bir adım attı.