''Her isteyen her yere teknesini bağlayamayacak''
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Deniz Ticaret Odası, Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği ve Piri Reis Üniversitesi ile imzalanan protokolle deniz ve gölleri koruyabilmek için önemli adımlar atacaklarını belirtti.
İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO), Meclis Özel Toplantısı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla yapıldı
Oda Meclis Salonu’nda, Meclis Başkan Yardımcısı Emin Eminoğlu başkanlığında gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Türk denizcilik sektörü hakkında bilgi verdi.
İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantısı’nda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, denizleri korumak için hayata geçirilen Mapa-Şamandıra Projesi ile ilgili, “Pilot bölge olarak Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi'ni ilan ettik. Büyük bir hızla, yaklaşık 1100 mapa şamandıranın inşa sürecini yürütüyoruz. Tekne imal ve çekek alanlarının, bağlama ve barınma yerlerinin, mapa-şamandıra noktalarının tespiti için kapsamlı bir fizibilite hazırladık. Deniz trafiğini düzenleyeceğiz, tekne ve yatların koylarımızda adil, planlı ve kontrollü şekilde konaklamalarını sağlayacağız. En kısa süre içinde Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı bölgelerimize yaymak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Bakan Kurum, İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, odanın ülkenin kalkınması ile denizciliğinin gelişimine yıllardır büyük katkılar sağladığını söyledi.
Türkiye’nin denizcilik alanındaki başarılarını ve hedeflerini daha ileriye taşımak için birlikte hareket ettiğini belirten Kurum, bugün artık denizlerin sadece coğrafyanın sınırlarını değil, geleceğin de rotasını belirlediğini kaydetti.
Mersin Limanı’nda ticaret yapılırken, İzmir Limanı’nda gemiler uğurlanırken, Karadeniz’de doğal gaz aranırken, Sinop’ta balıkçıların ağlarını denize bırakırken Türkiye’nin ekonomik, stratejik ve çevresel gücünün büyüdüğüne dikkati çeken Kurum, "Denizlere sahip olan, geleceğe de sahip olur. Bu yüzden, denizlerimiz stratejik bir hazinedir ve geleceğimizin en büyük güvencesidir." diye konuştu.
Bakan Kurum, üç tarafı denizlerle çevrili ülke olarak, bu bilinçle hareket ettiklerini, denizleri korumayı, geliştirmeyi ve geleceğe en temiz haliyle bırakmayı sorumluluk gördüklerini vurgulayarak, "Geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna Cumhurbaşkanımızla birlikte katıldık, orada da açıkça ifade ettik. 'Mavi bizim umudumuz, mavi bizim geleceğimizdir.' dedik." ifadelerini kullandı.
Bu kapsamda bugün dünyanın tüm denizlerinin büyük bir tehdit altında olduğunun altını çizen Kurum, şöyle devam etti:
"Biz, bu gerçeğin farkında olarak tek bir an bile durmadan çalışıp bir yandan denizlerimizi temizlerken, diğer yandan Marmara'da müsilajı engellemek adına ileri biyolojik arıtma tesislerinin yapımına her türlü desteği veriyor ve yapmış olduğumuz mutabakatı, buradaki ilgili belediyelerle anbean takip ediyoruz. O gün hep birlikte iyi niyet çerçevesinde imzaladığımız mutabakatta, belediyelerimizin üstüne düşen sorumlulukları harfiyen yerine getirmesi ve Marmara'nın korunması, Marmara'nın geleceğe daha güzel bir şekilde bırakılması anlamında bu adımları atmaları gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum."
"Her isteyen her yere teknesini bağlayamayacak"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, "Sıfır Atık Mavi Hareketi"nin tüm dünya ülkeleri tarafından benimsendiğini, Türkiye'nin denizlerini korumak ve geleceğe bırakmak için 50 ve 100 yıllık planlar yaptıklarını anlattı.
MAPA-Şamandıra Projesi'nde pilot bölge olarak belirlenen Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde buna başladıklarını aktaran Kurum, "Burada, daha önceki yaptığımız toplantıda aldığımız karar gereği, Bakanlığımız, Deniz Ticaret Odamız, Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği ve Piri Reis Üniversitesi işbirliğiyle önemli bir protokol imzaladık. Bu protokolde üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin denizlerini, göllerini koruyabilmek için, bu manada hem üretimi hem istihdamı hem turizmi arttıracak, denizlerimizi göz bebeğimiz gibi koruyacağımız çok önemli adımlar atıyoruz. Bu protokolle tekne imal ve çekek alanlarının, bağlama ve barınma yerlerinin, mapa-şamandıra noktalarının tespiti için kapsamlı bir fizibilite hazırladık." diye konuştu.
Bakan Kurum, MAPA-Şamandıra Projesi'yle deniz trafiğini düzenleyeceklerini, tekne ve yatların koylarda adil, planlı ve kontrollü şekilde konaklamalarını sağlayacaklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Her isteyen her yere teknesini bağlayamayacak. Tekne bağlama düzenini sağlayarak çevreye zarar veren uygulamaları sona erdiriyoruz. Böylece hem atıkların denize deşarjını önleyecek hem de denizlerimize nefes aldıran çayırları ve tüm deniz ekosistemi koruyarak, çevreyle uyumlu bir deniz turizmini kalıcı hale getireceğiz. Koylarımızda da daha yaşanılabilir ortamları birlikte oluşturmuş olacağız. Ben en kısa sürede bu çalışmaları Marmara, Ege ve Akdeniz kıyı bölgelerimize yaymak için sürdüreceğimiz buradan milletimize müjde vermek için duyurmak istiyorum."
İzmit Körfezi'nde dünyanın en büyük dip tarama projesini yürüttüklerini belirten Kurum, bu projenin çok kıymetli olduğuna değindi.