Gemipersoneli.com - Reklam
Üye girişi
Kullanıcı adı:
Şifre:
Üye ol | Şifremi Unuttum
Menü
Ana Sayfa
Foto Galeri
İş Fırsatları
Haber Arşivi
Hakkımızda
Sistem Nasıl Çalışıyor
Üye İstatistikleri
Medyada Sitemiz
Mesaj Panosu
GEMİ VİDEOLARI
Gemici Belgesi
İletişim
İçerik
Bilgi bankası
Liman Başkanlıkları
CV Hakkında ipucu
Makaleler
Anket
Linkler


Share |
19 Nisan 2024
Haber
Anket
Mavi Marmara iddianamesinde, 4 İsrailli komutana müebbet isteniyor
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri kopma noktasına getiren Mavi Marmara baskını ile ilgili iddianamenin ayrıntıları belli oldu. 4 İsrailli komutan için 10 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Dosyada Nazi Almanyası döneminde Türkiye 'nin 20 bin Musevi'ye pasaport verdiği hatırlatılıp "Varlığınızı Türkiye 'ye borçlusunuz" mesajı veriliyor.

Sabah Gazetesi'nden İbrahim Evrim Ayral'ın haberine göre, iddianamede dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi'nin yanı sıra İsrailli 3 üst düzey komutanın "firari sanık" olarak yer alması dikkat çekici. Haklarında yakalama kararı bulunan dört sanık hakkında 10 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Bu da sanıkların Türkiye'ye girmeleri durumunda tutuklanacakları anlamına geliyor. İddianamenin Türkiye -İsrail ilişkilerinde örneğine hiç rastlanmadığı için uluslararası ilişkiler ve hukuk sisteminde büyük tartışmalar yaratması bekleniyor.

İkinci yıldönümüne yetişti

Mavi Marmara soruşturmasının tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianamede İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Ekinci'nin imzası var. İddianame 4 bölümden ve 144 sayfadan oluşuyor. Savcının bitkisel hayatta olmasına rağmen maktul olarak değerlendirdiği Oğuz Süleyman Söylemez ile birlikte 10 Türk "maktul", 14'ü ağır, 61'i hafif olmak üzere toplam 189 yaralı da "müşteki-mağdur" sıfatıyla dosyada yer alıyor. Ayrıca ABD, İspanya, İtalya ve İsrail vatandaşlarının da bulunduğu 189'u yaralı 490 yolcu "müşteki-mağdur" olarak iddianameye girmiş.

İddianame, baskının ikinci yıldönümü olan 31 Mayıs'a günler kala tamamlandı. İki yıldır 2010/23967 numarasıyla yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianameye 2012/1625 numarası verildi. Savcı Ekinci, iddianamenin sanıklarını, Ashkenazi başta olmak üzere operasyon planını yapan ve uygulayan İsrail askeri kadrosu ile sınırlı tuttu. Ashkenazi dışında iddianamenin diğer sanıkları ise Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Maron, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishay Levi ve İsrail İstihbarat Başkanı Amos Yadlin.

600'e yakın tanık dinlendi

Savcı Ekinci, soruşturma safhasında 30 klasör belge ile geminin seyir defteri, adli tıp raporları ve olay yeri inceleme tutanakları gibi belgeleri inceledi. Aralarında 490 gemi yolcusunun ve ölenlerin ailelerinin de bulunduğu 600'e yakın tanık dinledi. Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile yazışmalar yaptı. Son olarak dört İsrailli komutanı sanık olarak belirledikten sonra komutanların isminin teyidi için Dışişleri Bakanlığı'na bir yazı yazdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, iddianameyi inceledikten sonra ilgili mahkemeye sunulması konusunda onay verecek. Edinilen bilgilere göre iddianamenin ilk bölümünde yaşanan olay özetleniyor. İkinci bölümdeyse kanlı saldırının uluslararası hukuk açısından değerlendirmesi yapılıyor. Bu bölümde İsrail tarafından hazırlanan Mavi Marmara baskınıyla ilgili Turkel raporunun dayandığı temeller uluslararası hukuk kurallarına göre tek tek çürütülüyor.

İddianamenin üçüncü bölümündeyse İsrail'e tarih dersi verircesine Osmanlı'dan günümüze Türk-Musevi ilişkileri kapsamlı bir biçimde anlatılıyor. Savcı, bu kısımda 1492'de İspanyol Engizisyon Mahkemesi tarafından sınır dışı edilen Musevilere Osmanlı'nın sahip çıktığını hatırlatıyor. Ayrıca Nazi Almanyası'ndan kaçan Musevilere Atatürk'ün kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin kucak açtığı, bu dönemde 20 bin Musevi'ye Türk pasaportu verildiği, böylelikle Musevilerin ölüm kamplarına gönderilmekten kurtarıldığı da belirtiliyor. İddianamede, bu perspektiften bakıldığında İsrail 'in bugünkü varlığını Türkiye Cumhuriyeti 'ne borçlu olduğu kaydediliyor.

'Eziyet ve yağma da var'

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ekinci, iddianamenin son bölümde ise olayı Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre değerlendirip, baskın emrini veren dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Gabiel Ashkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Maron, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishay Levi ve İsrail İstihbarat Başkanı Amos Yadlin'in kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kasten yaralama, silahla kasten adam öldürmeye zincirleme azmettirme, nitelikli yağma, deniz veya demiryolu ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, nitelikli mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet suçlarına azmettirme' suçlarından yargılanmalarını talep etti. Baskında 9 kişi öldürüldüğü ve 114 kişi de basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı için cezanın ölü ve yaralı sayısı kadar artırılması isteniyor.

İddianamede İsrail askerlerinin hedef gözeterek ateş edip, silahsız mağdurların ölümüne sebebiyet verdiği ve böylelikle orantısız güç kullandığı kaydedildi. Adli tıp raporlarını inceleyen Savcı Ekinci, ölen yolculardan ikisinin İsrail askerleri tarafından gemiye inilmeden helikopterlerden açılan ateş sonucu öldürüldüğüne dikkat çekti. Bu ayrıntı, İsrail tarafının "Gemiye indikten sonra direnişle karşılaşınca ateş açtık" tezini de geçersiz kılıyor. İddianamede ayrıca otopsi raporlarına dayanarak maktullerin bedeninde birden fazla silahtan çıkmış mermi çekirdeklerinin bulunduğu da belirtiliyor. Ayrıca kimi maktullere yakın mesafeden veya bitişik atışla ateş edilmesi, baskının vahşi yüzünü gözler önüne seriyor. İddianamede baskın öncesinde İsrail askerlerinin Mavi Marmara'ya benzer bir gemide "katliam tatbikatı" yaptığı da belirtiliyor.

'Öldürmek için ateş edildi'

İddianamede, Filistin'e yardım malzemesi götürmek için yola çıkan Sfendoni ve Challenger yolcu gemileri ile Defne Y., Eleftherı Mesogios, Gazze ve Rachel Corrie yük gemilerine İsrail tarafından yapılan müdahalenin hukuksuz olduğu da anlatıldı. Gemilerin, İstanbul ve Antalya limanlarından mevzuatlara uygun yola çıktıkları ve yalnızca insani yardım malzemesi taşıdıkları belirtildi. İsrail 'in silahsız yolculara öldürmek kastıyla rastgele ateş açtığı belirtildi. Açılan ateşte 9 kişi hayatını kaybetmişti.


Kaynak: t24
Eklenme tarihi: 23.05.2012




Share |




YORUMLARINIZ




Aşağıdaki bölüme haber ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz


Adınız Soyadınız:
Başlık:
YORUMUNUZ:
Denizcilik mesleği ile ilgili ne düşünüyorsunuz
Çok güzel
Mecbur kalınca yapılacak bir iş
Zabit için iyi alt personel için kötü
Kesinlikle yapılmaz

Önceki Anketler
Kurumsal Üyelerimiz
 DOĞUŞ Denizcilik ..
 MEGASTAR Daily Bo..
 ASYA Ro-Ro Tur. N..
 RECA MARMARA Nak...
 LİDER Gemi
 DERIN Denizcilik
 O.D.G.I. SHIPPING
 BODUROĞLU Denizci..
 NOSA Den. Loj. It..
 T&O Denizcilik
...


www.gemipersoneli.com   © Gemipersoneli.com - Tüm Hakları Saklıdır.  Kullanım Şartları  Gizlilik Prensipleri  İletişim