Üye girişi

Menü

İçerik

Denizci, Eğitimci ve Akademisyen (3)
Denizci eğitimcilerin denizci akademisyenlerden farklı olması gerektiği düşüncesi üzerine yeni bir eğitim yapısının oluşturulması gerekmektedir. Bu yapı mesleki denizcilik eğitimi ile akademik denizcilik eğitiminin farklı olması gerektiği düşüncesi üzerine yerleştirilmeli. Günümüze kadar uzanan ve süregelen mevcut denizcilik eğitiminden anlaşılan maalesef tayfa veya zabitan gemiadamları anlaşılmıştır. Dolayısı ile öncü bir denizci ülke olma yolunda başarısız olunmuştur. Coğrafi olarak Karadeniz’e ve Akdeniz’e sahası olan ülkemizde Osmanlı Devletinden itibaren bahsi geçen denizlere bir hakimiyetsizlik problemi oluşmuştur. Bu problemin kaynağı bakış açısının yanlışlığı ve var olan ufkun darlığı olmuştur. Ancak bugün çok büyük bir fırsat kapımızın önünde dolanıp durmaktadır. Bu fırsatı görmemek ve onu önemsememek tarihteki hataların bir benzerini yapmak demektir. Türk halkının bu hataya düşmemesi gerekmektedir.

Konunun içerisinde var olan ana durum öncelikle aktif denizcilerle pasif denizcilerin ortaya konulmasıdır. Aktif denizciler bizzat gemiler üzerinde ve denizlerde, okyanuslarda var olmalıdırlar. Ancak pasif denizciler gemilerde değil, denizlerde değil bizzat denizcilik sektörünün beyni olarak, düşüneni olarak karasal merkezlerde olmalıdırlar. Bu günkü denizcilik eğitimi zemini bahsedilen ayrımı yapmak gerektiğini işaret etmektedir. Şayet yapılmazsa ki gelişmiş olan ülkeler bunu henüz gerçekleştirememiştir, mevcut gelişmekte olan ülke olmaktan öteye önümüzdeki yüzyılda da geçemeyeceğiz.

Bugün ticaret gemilerimizde ve tüm denizcilik camiasında her tür teknelerde olması gereken denizciler yetiştirilmelidir. Ancak bütün bir dünyayı yöneten ekonomik ve sosyal tüm unsurları algılayabilen ve stratejik yöntemleri ve teknolojiyi geliştirebilecek akademik düşünce yapısına sahip ve güncel karşılaşılabilecek bütün sorunlara hızlı bir şekilde çözüm üretebilecek genç akademisyen denizcilerin yetiştirilmesi de gerekmektedir. Denizcilik hala daha dünyada bir meslektir ve eğitimi meslek lisesi veya kolej adı verilen kurumlarda verilmektedir. Bu yapının değişmesini zaten zaman ve olaylar kendiliğinden gerçekleştirecektir. Mühim olan kendiliğinden değil, bir öngörü ile gerçekleşmesidir ki gelişme sağlama adına ülkemizde bir hareket kazansın ve gerçekleşsin. Ülkemizi ilerilere ve önlere taşısın.

Denizci algısı öyle bir yer etmiştir ki insanların zihninde, ondan kurtulmak hiç de kolay değildir. Denizci denizdedir ve kaç yıllık eğitim verirseniz verin yine denizlerde çalışır. Bu düşüncenin yıkılması gerekmektedir. Meslek eğitimi, meslek adamı yetiştirme eğitimi, fiili olarak işi yapan kişiyi iyi tanımlamalıyız. Aksi insan kaynağımızı heba etmek demek olur. Yüzeysel bilgi gerekli ve yeterli olan meslek adamının eğitimi belirlenmelidir.

Mesleki eğitimin üzerinde, daha çok yönetimsel, uluslar arası veya evrensel sorunlarla karşılaşıp onlara çözüm üretecek düşünme gücü ve daha çok akademik bilgi gerektiren, teorisyen denizcilerin yetiştirilmesi gerekmektedir. Teorisyen denizci bütün akademik özellikleriyle yeniden dizayn edebilmeli, yeni teoriler oluşturabilmeli, geliştirebilmeli, bütün bir küresel dünyayı okuyabilmelidir. Ancak o zaman denizlerde güçlü, coğrafyada güçlü, dünyada güçlü olabiliriz.

Bahsedilen konularla ilgili iki durum söz konusudur. Denizci akademisyen ve akademisyen denizci olarak ifade de edebileceğimiz bu çok daha beyin gücüne ve bilgi donanımına sahip olacak olan denizcilerdir. Sorunları çözmek adına fikirden eyleme, eylemden fikre dönüşümü sağlayacak olan da bu insanlar olacaktır. İşte bu sebeplerle denizcilik üzerine eğitimimizi yeniden dizayn etmeliyiz.

Denizci Akademisyen, denizcilik eğitimini alırken aynı zamanda akademik olarak donatılmış olan kişiyi tanımlamaktadır. Temel olarak denizcilik eğitimi üzerine bir akademik donanım oluşturmuş olan kişidir.

Akademisyen Denizci, disiplinler arası bir bilim dalı olan denizcilik endüstrisi pek çok ana bilim dalı ile birlikte düşünülebilir. Bu anlamda akademik bilgi alt yapısıyla denizcilik endüstrisinde üst yapı olarak denizciliği tercih eden ve var olan teorik düşüncelerini denizcilik endüstrisine aktaran kişiyi ifade etmektedir.