Ya GemPo olmasa !...
Merhaba arkadaşlar burada sizlerle 1996 yılında yaşadığım bir trajik anımı paylaşacağım.
1996 yılında denizcilik mesleğine atılmaya karar verdim…
Memleketim olan İstanbul’da o zamanlar Karaköy’de olan liman başkanlığına baş vurdum. Oradaki memurdan biraz bilgi aldıktan sonra bu mesleğe başlamak için, güverte bölümünün ilk basamağı olan miço olarak gemiadamı cüzdanı çıkarmayı uygun gördüm.
Gerekli olan evrakların yazdığı bir kağıt verdiler ve koşuşturmaca başladı… Meğer denizcilik ulaşılması ne zor meslekmiş…
Semt karakolundan temiz kağıdı, oradan birinci şube, oradan Gayrettepe üçüncü şube, adliyeden sabıka yoktur kağıdı, devlet hastanesinden tam teşekküllü heyet raporu üzerine Tuzla’daki İstanbul Teknik Üniversitesinde bir ay kurs ve sınav.
O an anladım ki gerçekten çok önemli bir mesleğe adım atıyorum. İşe başlamadan bu kadar soruşturma koşuşturma vesaire…. hangi meslekte olabilir ki ??
Neyse.. bu yoğun tempodan sonra sıra geldi sınav sonuçlarını öğrenmek için Karaköy’deki Liman başkanlığının yolunu tutmaya.
İçimde büyük bir korku ve heyecanla liman başkanlığının duvarına asılan listede adımı aramaya başladım. O anki mutluluğumu anlatamam kazanmıştım, çabalarım boşa gitmemişti. Hemen ilgili memura gidip gemiadamı cüzdanımı almak istedim.
O kadar kolay mı…
"Sınavı kazandın ama, evrakların Ankara’ya Denizcilik müsteşarlığına gidip onaylanacak, sonra bize gelecek, sonra biz düzenleyeceğiz, o zaman alacaksın” dediler
Kısa sevincim bir anda biraz burukluğa dönmüştü ama olsun nasıl olsa kazanmıştım.
Peki ne zaman geleyim dedim,
“Yirmi gün sonra bir uğra” dedi.
Beklemekten başka bir çare yoktu evin yolunu tuttum.
Geçmek bilmeyen yirmi gün sonunda sabahın köründe liman başkanlığının yolunu tuttum.
Elimdeki evrağı uzattım, memur bey kısa bir araştırma yapıp
“hmm gelmemiş on gün sonra bir uğra” dedi,
İçimden oha artık demek geldi ama çare yok bekleyeceksin, yine evin yolunu tuttum.
Biraz da herife kıl olmuştum o kadar umutla geldik, adamın “evrağın gelmemiş” derken bıyık altından sinsice gülmesi sinirimi bozmuştu. Sanki evrağın gelmemesine sevinmiş gibi bende bir izlenim bırakmıştı.
Neyse on yıl gibi geçen on günden sonra gene sabahın köründe liman başkanlığının yolunu tuttum aman Allahım elimdeki sonuç alma kağıdını uzatınca adam da cüzdanın hazır diyip şırak diye gemiadamı cüzdanını elime tutuşturmaz mı… kaptığım gibi dışarı fırladım e o kadar uğraştık hemen bir banka oturup başladım cüzdanın sayfalarını karıştırmaya…
Ne cüzdandı be birinci sınıf emniyet müdürlüğü kaşeleri, efendim denizcilik müsteşarlığı onayı, falanda falan… artık gemilerde çalışabilirdim. Hem de önüne gelen bu işi yapamazdı.. Kolay mı öyle, elinde tapu gibi cüzdanın olacak…..
İyi de işi nasıl bulacaktık ???
Tamam lokantaların camına yazarlar garson aranıyo falan ama hiç bir yerde gemime miço aranıyor diye bir ilan olmaz ki.. Bunu bilse bilse liman başkanlığındaki memurlar bilir diye tekrar binaya girip cüzdanı bana teslim eden memura sordum
-Abi cüzdanı çıkarttım her şeyim tamam peki işi nasıl bulucam?
Memur
-E bizden bu kadar. artık orasını sen hallediceksin
demez mi haydaa gelde çık işin içinden. Napıcam şimdi sandal kiralayıp gemilerin peşindenmi koşacam hadi koştuk ne diyeceğiz gemiyi durdurup abi miço lazımmı diyeceğiz… Kaptan da yukardan bağaracak yok anam be yeni aldık…..
Ne yapsam derken aklıma liman başkanlığına haldır haldır girip çıkan meslektaşlarıma sormak geldi birini çevirip sordum birader ben cüzdanı yeni çıkardım iş nasıl bulabilirim dedim. Denizcilerin takıldığı kahve varmış Karaköy’de git oraya orada bize işi ayarlayan filanca kişi var o sana yardımcı olur dedi.
Ne kadar enteresan cüzdanı çıkarmak için binbir makamdan geç kahvede iş bul…..
E gideyim bari dedim.
Neticede böyle önemli bir mesleği temsil eden bir kahve sıradan bir kahve değildir, belki sadece meslektaşlarımın girebileceği kaliteli bir lokaldir diye düşündüm.
Gidince kafamdan kaynar sular döküldü, hınca hınç dolu küçük bir kahvehane,… içerisi duman altı kahvenin içinde miladı dolmuş bir masada kırmızı telefonun başında bekleyen hala ayılamamış akşamdan kalma bir adam,… telefon çalıyor kısa bir konuşmadan sonra adam bağırıyor
-Aloooo usta gemici, yağcı varmıııııı
Başka bir masada okey oynayan biri bağarıyor
-Vaaaar nası maaşı iyimi şirket sağlammı
Meslektaşlarımın haline bak, cüzdanı çıkartana kadar çektiğim eziyete bak, bir sürü bürokratın imzaladığı cüzdana iş bulan adama bak…
Şu an yeni cüzdan çıkartanlar ve bu günkü teknoloji ile denizcilik yapanlar çok şanslı, bilgisayardan birkaç tuşa bas sen evinde kahveni yudumlarken telefonun çalsın,
-Serkan bey merhaba GemPo’dan arıyorum şu tonajda şu maaşla bir iş var çalışmak ister misiniz? diye sorsun…
Daha ne isteyebilirsin ki tüm birimlerinize teşekkür ederim mesleğimizi sokak serserilerinden kurtardınız biz denizciler yeni projelerinizi bekliyoruz halledilmemiş sorunlarımız hala var.
Siz başlatın biz destekleyelim.
Saygılarımla,
Serkan Çavdar
Eklenme tarihi: 30.07.2007
Bu yazı 83452 kez okunmuştur
|
Aşağıdaki bölüme makale ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz
YORUMLARINIZ
Gazaltı kaynakcisiyim meslek lise mezunuyu
Sizinle çalışmak istiyorum seyehat engelim yok ve bekarm
Yazan: Hüseyin Özbek - 2.04.2021 01:33:46