Sintine sorunu
2006 Yılında makine stajımı çok bilinen uluslararası bir şirkette yaptım. Gemi 2006 yapımı 6800 teu ve 28 knot yaptığını gördüğüm karma personel bir gemiydi. Koreli çarkcı hariç (kendisini sadece 3-4 kez makine dairesinde gördüm) tüm makine Personeli bulgar veya rustu. 3. Mühendis 50-60 yaslarında herhalde uzun bir sureden sonra kızının okul taksit borcu için çalışmaya karar vermiş olmalı ki bu sefer bitsin başka işim olmaz seklinde takılıyordu. Sürekli bilgisayar başında rus bi oyun oynuyordu.
Daha sonra sintine seperatörünü çalıştırmayı bilmediğini ya da daha doğrusu hiç temizlemeyi bilmediği veya üşendiği için 5 ppm dedektörüne örnek suyu yerine temizleme suyu vererek makineyi atlatarak sintine basıyor olduğunu keşfettim. 1. Ve 3. Bulgar.
1. Ye durumu anlattığımda bana aslında çıkan suyun temiz olduğunu ama içinde pas olduğunu o yüzden makinenin çıkışını kapadığını, aslında denizi kirletmediklerini filan anlattı (bu arada gemi 6 aylık ve kendi evimden bile temiz bir gemi). Bu olaydan sonra bana cephe aldılar. Yanımda hepsinin bildiği bir tek benim bilmediğim rusça konuşmaya başladılar. Uzakdoğu - Kuzey Avrupa arası çalışan gemimizde bu işlem hep İran, Somali açıklarında yapılıyordu. Oralar kimsenin umurunda değil anlaşılan.
Rotterdam limanı öncesi 3. Bize sintine seperatöründen çıkan; ana çıkış vanasından önceki son dirsek olan 4-5 mt lik bir boruyu söktürüp deterjanla yıkatıyordu. Enspektörlerin istese daha önceki boru içinden aldıkları örnekle durumu anlayamayacağını sanıyor sanki. Ama dediğim gibi firma sahibinin çok güçlü olmasından herhalde bizim gemide hiç bir zaman ciddi bir enspeksın olmadı.
Ama:
Yaşlı 3. gitti ve yerine yeni ehliyet almış bir genç Ukraynalı geldi. Ben kazan suyu testlerini yaparken yaptığı hataları söylememe rağmen beni dinlemediği gibi yaptığı hatayı 3 gün sonra anladı. Onunla da ters düştüm bu arada. Makine dairesinde yaptığı hataları bitiremicem ama Rotterdam öncesi kahve molasında önerdiği bir şey var ki o andan sonra onun vardiyası olan geceler uyuyamamama yol açtı.
Bu arkadaş da daha önceki 3.den gördüğü şekilde sintine seperatörünü temizlemeyip denize sintine basmayı daha uygun gördü. Bu arada on vana zincir ve asma kilitle kilitli ve üzerinde sadece çarkçıbaşının izni ile açılabilir yazısı olmasına rağmen dikkatle baktığımda zincirdeki normal olması gereken halkalardan birinin zincirle aynı renkten "açılabilen dağcı klipsi" olduğunu fark ettim.
Neyse Rotterdam öncesi bu arkadaş herhalde gençliğin verdiği panikle yağcı ile bana boruyu temizlettirmedi, flanş taktırıp içine boya doldurmak şekliyle bize borunun içini boyattı. Zekii arkadaş.
Bu Zeki arkadaşın aklına herhalde enspektörlerin son tahliye vanası içinden de su örnekleri alıp tahlil edebilecekleri gelmiş olmalı ki kahve molasında "stajyerle birlikte -o kişi benim- vanayı söküp temizleyip geri takmak istediğini" söyledi / önerdi.
---DİKKAT---
Son vana---------;
Arkası okyanus,… derinlik yaklaşık 7-8 metre.
Onu söküp temizleyip takacakmışız yerine.
1. Şaşkınlık içinde bakarken Rus 2. Dönüp "nasıl yani?" dedi. Çocuk ciddi ciddi bi daha açıkladı. Rus mühendis gülmesi bittikten sonra bunun neden olamayacağını açıkladı. Ben donakaldım. O anda herkesin kafalarında kontratlarının bitmesine kadar kaç 3. Müh. vardiyası atlatacaklarını hesapladıklarına eminim.
Yani hangisi daha kötü bilemiyorum. Sintine basabilmek için ellerinden geleni yapmaları mı, Alman sintine seperatörü firmasının böyle bir urun yapmasının mı? Yoksa 3.nün ölümcül cahilliği mi?
Acele yazdığımdan yazım hataları için özür.
Sağlıcakla kalın.
N.G.
xxraww@gmail.com
Kaynak: Kendi yaşadıklarım
Eklenme tarihi: 4.02.2009
Bu yazı 7201 kez okunmuştur
|
Aşağıdaki bölüme makale ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz
YORUMLARINIZ