Gemipersoneli.com - Reklam
Üye girişi
Kullanıcı adı:
Şifre:
Üye ol | Şifremi Unuttum
Menü
Ana Sayfa
Foto Galeri
İş Fırsatları
Haber Arşivi
Hakkımızda
Sistem Nasıl Çalışıyor
Üye İstatistikleri
Medyada Sitemiz
Mesaj Panosu
GEMİ VİDEOLARI
Gemici Belgesi
İletişim
İçerik
Bilgi bankası
Liman Başkanlıkları
CV Hakkında ipucu
Makaleler
Anket
Linkler


Share |
26 Nisan 2024
Makaleler
Karadeniz’in yat turizmine açılması ve bölgede gemi inşaatı sektörünün desteklenerek yat inşaasına geçilmesi

Karadeniz her alanda yıllar boyunca gereken işlenmemiş madde ve iş gücü olduğu halde yatırım yapılamamış bir bölgedir. Karadeniz kıyılarına dikkatle baktığımızda diğer kıyılardan daha uzun olduğu ancak fazla girintinin olmadığı dikkati çeker. Bölgede yaşayan insanları göz önüne aldığımızda ise yıllar boyunca sadece balıkçılıkla uğraşarak denizi yalnızca ondan alacağı ürün ölçüsünde değerlendiren bir imkan bulmuşlar ve daha ilerisini hem düşünememişler hem de yönetimlerce desteklenmemişler. Önümüzdeki on ,on beş yıl içerisinde Karadeniz’in turizmden elde edeceği gelirlerin artacağı hatta Akdeniz ve Ege bölgesinin sahip olduğu konuma ulaşacağı söylenmektedir. Buradan yola çıkarak turizmin kara yoluyla olduğu kadar deniz yoluyla da sağlanabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla Yat
turizminin Karadeniz’de de olabileceği ve uygun zeminin var olduğunu düşünüyorum.

Bu düşünceyi ve uygun potansiyelin varlığını destekleyen özellikler ;

*Karadeniz insanı deniz ile iç içe yaşamaktadır. Kısaca yetenekli denizci bulmak güç bir iş değildir. Binlerce Karadenizli genç dünya denizlerinde Türk ve yabancı bayraklı gemilerde çalışmaktadır.

*Karadeniz, doğası ile bir benzerini daha göremeyeceğimiz bir güzelliğe sahiptir. Doğa turizmine uygun olan coğrafi yapısı bilinmektedir.

*KTÜ Güverte bölümü ve Gemi İnşaat Mühendisliği bölümü 2000 yılından itibaren mezun vermeye başlamıştır. İşletme ve tekne inşaatı için kalifiye eleman bölge için artık mevcuttur. Ayrıca var olan Teknik lise mezunları da teknik eleman ihtiyacını fazlasıyla sağlayabilir.

*Tekne inşaatı için ister ahşap istenirse de fiberglass tercih edilebilir. Ahşap tekne için gereken yapı malzemesi bölgede mevcuttur. Fiberglass (Cam elyaf) ise ince ve elastik lifler veya flamanlar şeklinde çekilen cam olduğundan ülkemizde var olan Cam fabrikalarında üretilip tersanelerde kaplama yada yapı malzemesi olarak tekne yapımında kullanılabilir. Bunların dışında kalan sac ise yıllardır tersanelerimizde kullanılan bir elemandır.

*Şu anda bildiğim kadarıyla Trabzon’da ve Rize’de birer yat limanı projesi yürütülmektedir. Trabzon’dakinin mendirek çalışması tamamlanmış ancak Rize’deki çok yavaş bir çalışma ile devam etmektedir. Samsun Yat limanı da tamamlanmıştır. Yıllar önce başlayan Karadeniz karayolu yapımı bazı aksamalarla da olsa devam etmektedir. Yolun sahilden olması dolgu yapılıp yolun genişletilmesine neden olmaktadır. Karadeniz yolu yapımı esnasında zaten sürmekte olan dolgu işlemleri devam ettirilerek uygun görülecek yerlerde mendirekler çıkılarak Yat limanlarının altyapısının hazırlanması sağlanmalıdır. Bu hazırlığın sonraki yıllarda yapılmaktansa şimdi yapılması hem olayı çabuklaştırır hem de hükümetimize daha ucuz bir maliyete gelmesine sebep olur. Yat limanlarının şehir merkezinde olmasının bir gereğinin olmadığını düşünüyorum. Ancak ulaşım için şehir merkezine yakın bir konumda olması elbette çok daha faydalıdır.

Yat limanlarının mendirekleri oluşturulması: Karadeniz’de rüzgar Yıldız (Kuzey) ve Karayel (Kuzeybatı) ‘den esmektedir. Bundan dolayı mendireklerin denize doğru dik ilerleyip oluşturulması yerine inşaat mühendislerinin bildiği üzere denize girinti olan ve koy görünümündeki yerlerde yapılması hem maliyeti düşürür hem de dalgaların ve rüzgarın etkisini azaltarak limanın içinin çok daha az etkilenmesini sağlar.(Çünkü inşaat sektöründe denizde dolgu işlemi çok maliyetli bir yöntemdir)

Türkiye’nin denizlerini ne ölçüde kullanabildiği bilinmektedir. Bu düşünce yalnızca yatlar için değil yolcu taşımacılığında da kullanılabilir hale sonradan da dönüştürülebilecek şekilde düzenlenebilir. Bu, denizciliğimizin gelişmesini, pahalı ulaşımın engellemesini, istihdamın artmasını, bölgeler arası ekonomik farklılıkların azalmasını, trafik kazalarının azalmasını, batıya göçün azaltılıp durdurulmasını, turizm gelirlerinin artmasını, Yat sektörünün büyüyerek daha ucuz ve kaliteli iş ile tersanelerde üretilen teknelerin yurtdışına ihraç edilmesini, kıyılarına sahip olan bir Türkiye’nin var olmasını, dağılan Sovyetler birliğinin ardından yeniden ortaya çıkan Karadeniz ülkelerinin arasındaki ticaretin artarak Karadeniz’in bir ticaret denizi olması halinde Türkiye’nin hazır bulunmasını, artan denizcilik bilgisiyle birlikte insanların bilinçle yaklaşarak artık denizi daha temiz tutmamız gerektiğinin farkına varılmasını, Türkiye’nin temiz bir kıyı şeridine sahip olmasını ve ülkemizin daha fazla tanınarak her alanda tercih edilen bir ülke olmasını sağlayacağından hiçbir şüphem yoktur.

1960 lı yıllarda yürürlüğe giren limanlar kanunu sonucu elde edilen gelir uygun şekilde yine limanlarımızın geliştirilmesine aktarılsaydı şimdi ben Rize’den Samsun’a veya İstanbul’a gemi ile daha hızlı, daha güvenli ve daha ucuza gidiyor olacaktım. Belki hayatımda hiç görmediğim İzmir’i, Muğla’yı veya Antalya’yı görecek ve de gezebilecektim. Gelirler gereken yerlerde kullanılsaydı geçen yıllarda Diyarbakır’da stoklarda çürümek zorunda olan karpuzu ben Rize’de kilosu 300 bin liradan yemeyecektim. Ben ve benim gibi arkadaşlarım da o zaman işimizi memleketimizde yapacaktık.
Dünyada Kruvaziyer sektörü hızlı bir şekilde gelişmektedir. Bu gemiler büyük olduklarından her limana giremezler. Bu gemilerin terminalleri de diğer terminaller gibi değildir, bunların da bazı standartları vardır. Akdeniz son yılların en gözde olan denizi. Bütün medeniyetlerin birer
örneğini Akdeniz kıyı ülkelerinde bulmak mümkündür. Düşünceme göre Akdeniz’den sonra sıra Karadeniz’indir. Bütün yat limanlarının sayesinde Kruvaziyer terminallerinin meydana gelmesi için uygun olan ortam hazır olacaktır.

Karadeniz’in her liman şehrine birer tane yat limanı yapılması gerektiği düşüncesindeyim. Samsun’dan Hopa’ya yapılmakta olan yol çalışmaları esnasında bu düşünce daha da çabuk gerçekleşebilir. Tersanelerin oluşumu için ise Doğu Karadeniz’de de ,Batı Karadeniz’de de şartlar uygundur. Sahil şeridindeki yol çalışması göz önüne alındığında ise Batı Karadeniz daha avantajlıdır.

Deniz kazalarının oluşmasını hiç kimse arzulamaz ancak deniz taşımacılığının olmadığı bölgede tehlikeye düşen gemi olmaz. Tehlike olmayınca SAR istasyonları görevini yerine getiremeyecektir. Bütün bu iyi ve güzel şeylerin olması için ilk etapta yapılacak şey mendireklerin oluşturularak işletmecilere sunulması, ikincisinde ise tersanelerin oluşumunu desteklemek ve malzeme için cam fabrikalarının bu konuda üretime geçmesinin sağlanmasıdır. Ayrıca gerekli kanunların düzenlenmesinin özellikle yolcu ve yük taşımacılığının gelişmesine büyük yardımı olacaktır.

Şirketler de bölgeye hizmet sunmaktan kaçınmayacaklardır. Değerli arkadaşlar, eğer sizin de böyle düşünce ve fikirleriniz varsa lütfen herkese söyleyin. Arkadaşlarınıza ,Tanıştığınız yeni insanlara da, ayırt etmeden herkese anlatın ki insanların az da olsa bilgileri olsun. Şöyle bir şey duymuştum diyebilsinler insanlar. Bunun için bizlerin etrafımızdaki insanlara denizi ve denizciliği çokça anlatmamız lazım. Bıkmadan ,usanmadan tabi ki...
Görüşmek üzere...


Zeki YAŞAR
yasarzeki@hotmail.com

Eklenme tarihi: 20.07.2005




Share |
Bu yazı 4730 kez okunmuştur


Aşağıdaki bölüme makale ile ilgili yorumlarınızı yazabilirsiniz


Adınız Soyadınız:
Başlık:
YORUMUNUZ:


YORUMLARINIZ







Makaleler ana sayfasına geri dön >>



www.gemipersoneli.com   © Gemipersoneli.com - Tüm Hakları Saklıdır.  Kullanım Şartları  Gizlilik Prensipleri  İletişim